2024 Yapay Zeka Tahminleri

Yapay zeka (AI) teknolojisi, yıllardır teknik çevrelerde tartışılan bir konu olmasına rağmen, 2023 yılı, AI’ın ana akımın dikkatini ve hayal gücünü yakaladığı bir yıl olarak işaretlendi. ChatGPT gibi teknolojiler, yapay zekayı  üreticiden, son tüketiciye kadar erişilebilir hale getirdi. Yapay zeka uygulamaları bir anda milyonlarca kişinin veri sağladığı, birbirinin verisiden ürettiği bir dijital deney ortamı haline geldi.  Deneylerin zamanla yüzleştiğimiz sonuçları da yapay zekanın  güvenilirliği, ulaşabilirliği ve geleceği hakkında bir çok soruya yol açtı.  

Ne var ki artık geri dönüşümüz yok, 2024 için yapay zeka alanında daha da fazla ilerleme bekleniyor. Muhtemelen daha güçlü yapay zeka sistemlerinin gelişiminin yanı sıra çeşitli endüstrilerde yapay zekanın sektörlere özelleştirilmiş operasyonel uygulamalarda yaygın şekilde benimsendiğini göreceğiz. 

İşte 2024'te yapay zeka alanında beklenen beş önemli tahmin:

Hataları Yol Üzerinde Göreceğiz ve Öğreneceğiz 

Yapay zeka uygulamalarının hatasız olmadıklarını deneme-yanılmalarla öğrendik. AI uygulamalarının beslendikleri sınırsız internet ağı, uygulamaların cevaplarını hazırlarken farklı kaynaklarca yorumlanmış, çarpıtılmış bilginin de kullanılmasına sebep oldu. Hatta OpenAI, hayata geçirdiği "Bug Bounty Program" ile ChatGPT ve GPT-4 gibi yapay zeka araçlarında hata bulanları ödüllerdirdi. Günlük hayattaki sorunlar için bu verileri düzeltilmesi için elbette zaman tanınabilir, ancak AI ‘ın iş dünyasında yaygınlaşmasıyla birlikte, ana veri olarak müşteri datasını kullanan şirketler için bu sürenin olabildiğince kısaltılması gerekli. . Şirketlerin kulladıkları AI teknolojisinin açıklarını bilmeleri, veriyi doğru şekilde hazırlamaları ve uygulamaya tanıtmakarı , ai stratejilerinde belirlemeleri gereken kritik bir adımlar olacak.

Yapay zeka stratejisinin gündeme gelmesiyle birlikte, müşteri bilgilerinin gizliliği, veri bütünlüğü ve erişilebilirliği öncelik kazanıyor. Verilerin toplanması, işlenmesi ve depolanması aşamalarında endüstri standardı güvenlik protokolleri ve uygun şifreleme yöntemleri önümüzdeki dönemde karşımıza en sık çıkan konulardan biri olması bekleniyor.

Şirketler için yapay zeka üzerine bir strateji geliştirmenin başarısı müşteri verilerini doğru bir şekilde yönetilmesine bağlı. Ancak yapay zeka kullanımı müşteri verilerini daha derinlemesine analiz etme ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunma fırsatları sunarken, veri güvenliği riskini de beraberinde getirebilir. Bunu en iyi yapan şirketlerden biri ise Salesforce. Salesforce Trust Layer, müşteri verilerinin güvenliği ve gizliliği konusundaki taahhüdünü yansıtan bir yaklaşım sunuyor, veri güvenliği ve etik ilkelerine odaklanarak, işletmelerin ve müşterilerin verilerini korumak için kapsamlı önlemler sağlıyor. Salesforce Trust Layer katman, kimlik doğrulama, veri şifrelemesi, erişim denetimi ve düzenli güvenlik denetimleri gibi özellikleri içeriyor. Böylece, yapay zeka ile güçlendirilmiş çözümler sunarken veri güvenliğini de sağlama hedefleniyor.

Ana Akım Uygulamalar Yapay Zekayı İçerecek

ChatGPT gibi hizmetlerin popülerleşmesiyle birlikte, yapay zeka teknolojisinin ana akım uygulamalarda daha fazla görünmesini bekleyebiliriz.  Yapay zeka müşterilerin günlük hayatlarında giderek çok daha fazla yer kaplarken şirketlerin pazarlama profesyonelleri doğal deneyimler yaratmak için çok daha fazla çaba gösterecekler. AI’ın doğru yerde doğru zamanda tüketiciye dokunması için stratejiler geliştirilecek. Örnek olarak iyi eğitilmiş dil modellerine dayanan sohbet robotları, sorun çözümünü hızlandırıp zamandan tasarruf sağlayarak müşteri etkileşimlerinde devrim yaratıyor.

Kullanıcılar bu durumdan şimdilik memnun; Tüketicilerin yüzde 80’i, yapay zekâ destekli etkileşimlerin hizmet deneyimlerini önemli ölçüde iyileştireceğini düşünüyor.

AI Sektör/Operasyon Bağımsız İlerleyecek

Yapay zeka alanında rekabet şimdiden kızıştı.    Şirketler farklı kullanım alanlarında liderlik iddiasında bulunsalarda, yapay zeka dönüşümünde, tek bir "kazanan" olmayacak. Bunun yerine, birden fazla sektörden gelen ve farklı büyüklüklerdeki şirketlerin yapay zeka teknolojilerini farklı yöntemlerle kullandığını ve birbirlerinden farklı sonuçlar aldıklarını göreceğiz.  Şirketlerin pazarlama, satış, müşteri hizmetleri liderleri IT ekipleri ile kol kola çalışarak şirketleri için en doğru teknolojik çözümü bulmaları, şirketlerinin güvenlik, şeffaflık ve etik değerlerini müşterilere aktarmak için birlikte çalışmaları elzem olacak.

Veriye Dayalı Tahminlerle İş Süreçleri Otomatize Edilecek

Doğru veri ile beslenen yapay zeka ileriye yönelik tahminlerde bulunabilir, insanın analiz etmesi haftalar hatta aylar alacak veri setleri içerisindeki kilit noktaları anlık olarak gösterebilir. Ön görüler sunarken de ekiplerin operasyonel süreçlerini otomatik başlatarak ekiplerin analiz ve süreç için harcayacakları zamanı minimuma indirebilir. Örnek olarak Salesforce Einstein satışa dönüşme ihtimali en yüksek olan fırsatları önceki satış süreçlerine ve müşteri ile olan etkileşimlerine dayanarak ekiplere raporlarken, müşterilere iletilecek en iyi ürün segmentlerine ve yapılacak iletişim süreçlerine dair tüm detayları kurgulayarak otomasyonu başlatıyor.

Otomasyon süreçleri sadece satışla sınırlı değil. Salesforce’un 8. edisyonu yayınlanan State of Marketing  raporunda da görüyoruz ki, yapay zekanın en çok kullanıldığı ilk dört iş kaleminden üçü iş süreçlerini otomatize edilmesi üzerine yoğunlaşıyor. 

Bu data mevcut kaynakları daha hızlı ve etkili bir şekilde kullanmanın hepimiz için önemini vurguluyor. Ekipler artık bu öngörülerden yola çıkarak içerik üretimi ve sosyal medya yönetimi gibi konuları kolaylaştırırken daha büyük projelere odaklanabilir, daha hızlı ve verimli bir şekilde iş süreçlerini yönetebilirler.

2024 Yapay Zeka ile Dönüşüm Yılı

2023'ün yapay zeka için keşif yılı olduğu düşünülürse, 2024'ün daha fazla ilerleme ve dönüşümle dolu bir yıl olması bekleniyor. Yapay zeka teknolojisinin daha da yaygınlaşması ve daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşması da öngörüler arasında yer alıyor.Yapay zeka dönüşümü süreç ve verileri doğru bir şekilde bütünleştirip koordine eden güçlü bir teknoloji omurgası gerektirir. Şirketlerin müşterilerinden gelen geri bildirimleri, uyarıları alacağı ve onu 360 derece dört dörtlük tanıyabilecek bir platforma yatırım yapmaları şart. 

Özetlemek gerekirse içinde bulunduğumuz AI devriminin ardından teknoloji ve enformasyonla işimizi nasıl daha iyi yönetebileceğimizi yeni baştan düşünmemiz gerekiyor..