Son yıllarda yapay zeka , teknolojiyle olan etkileşimimizi kökten değiştirdi. Artık yapay zeka (AI) yalnızca sorgulara yanıt veren bir sistem olmanın ötesine geçerek iş akışlarını optimize eden, veriye dayalı aksiyonlar öneren ve belirli süreçleri otonom bir şekilde yöneten bir teknolojiye dönüştü. Bu dönüşümün en dikkat çekici yönlerinden biri ise ajansal yapay zekanın (Agentıc AI) hızla gelişmesi ve iş dünyasında daha fazla yer edinmesi oldu. Önümüzdeki yıllarda, AI ajanları daha gelişmiş öğrenme yetenekleriyle karar alma mekanizmalarında bağımsız hale gelecek ve çok daha karmaşık iş süreçlerini otonom olarak yönetebileceği öngörülüyor.
Sadece verileri analiz edip önerilerde bulunmakla kalmayacak, aynı zamanda bu önerileri uygulayarak iş süreçlerini gerçek zamanlı olarak optimize edebilecekler. Ancak bu inovasyon, güçlü bir veri yönetimi, entegrasyon ve sağlam bir veri altyapısı gerektiriyor. Şirketlerin yapay zekadan maksimum verim alabilmesi ve AI ajanlarını iş süreçlerine dahil edebilmesi için bu alanlara yatırım yapması kritik önem taşıyor. Altyapısını bu değişime uyumlu hale getiren işletmeler, daha çevik, verimli ve rekabetçi olacak. Aksi takdirde, bu dönüşüme ayak uyduramayan şirketler pazardaki rekabet avantajlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak.Öte yandan, entegrasyonsuz sistemler ve dağınık veri siloları, yapay zekanın gerçek potansiyeline ulaşmasını engelleyen en büyük zorluklardan biri olmaya devam ediyor.
Bu konuda önemli içgörüler sunan Mulesoft 2025 Connectivity Benchmark Report, Deloitte Digital iş birliğiyle, dünya genelinde 1.050 BT lideriyle gerçekleştirilen bir araştırmaya dayanıyor.Rapor, yapay zeka çağında rekabet avantajı elde etmek isteyen şirketler için yol gösterici öneriler sunarken, BT liderlerinin entegrasyon konusundaki kritik zorluklarla nasıl başa çıkabileceğine dair önemli noktaları da ortaya koyuyor. Bu kapsamlı raporu sizin için derledik! Yapay zeka ve entegrasyon alanındaki en güncel iç görülerle dijital dönüşüm stratejinizi güçlendirin.
AI kullanımının artışı, birçok şirketin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmasına yardımcı olsa da, yetersiz entegrasyon ve sistemlerin birbiriyle konuşamaması büyük bir engel teşkil ediyor.Öne çıkan veriler:
BT liderlerinin %93’ü, önümüzdeki iki yıl içinde iş süreçlerinde, AI ajanlarını devreye sokmayı planlıyor ve neredeyse yarısı devreye alınacak sistem ve ürünü seçerek projelendirdi.
Şirketlerin %66’sı, veri kanalları arasında entegre bir kullanıcı deneyimi sunamıyor.
Kurumsal bir şirket ortalama 897 uygulamayı eş zamanlı kullanıyor. Global ölçekte çalışan firmaların kullandığı uygulama sayısı departman bağımsız olarak 1000'in üzerine çıkabiliyor. Bu uygulamaların birbiriyle daha yetenekli AI ajanları oluşturabilmek için entegre edilmeleri verimlilik açısından bir gereklilik haline geliyor.
BT liderlerinin %95’i, yapay zekanın doğru ve güvenilir çalışabilmesi için veri temizliği ve kalitesinin kritik olduğunu vurguluyor.
Bu metrikler, birçok organizasyonun parçalanmış sistemler ve eski altyapılar nedeniyle yapay zekayı verimli bir şekilde ölçekleyemediğini ve bu engellerin aşılmasının dijital dönüşüm için kritik olduğunu gösteriyor.
Bağlantısız sistemler, sadece yapay zekanın başarısını sınırlamakla kalmıyor, aynı zamanda operasyonel süreçleri ve dijital dönüşüm çabalarını da sekteye uğratıyor:
BT liderlerinin %83’ü, veriler arasındaki bağlantı eksikliğinin eksikliğinin dijital dönüşüm projelerini yavaşlattığını söylüyor.
IT liderlerinin %97’si, yapay zekayı tam olarak kullanabilmek için veri erişiminde engeller yaşadıklarını belirtiyor.
Şirketlerin %74’ü, IT sistemlerinin birbirine bağımlı hale geldiğini ve entegrasyon eksikliğinin inovasyonu zorlaştırdığını ifade ediyor.
Özetle, AI ile çalışmak isteyen şirketlerin öncelikle sadece belirli iş birimleri için işlevsel olan veri silolarını ortadan kaldırması ve sistemlerini birbirine bağlaması gerekiyor.
Yapay Zekanın etkin çalışabilmesi için sistemdeki tüm veriye hızlı ve eksiksiz erişebilmesi gerekiyor. Ancak eski sistemler ve kirli veriler bu süreci ciddi şekilde yavaşlatıyor. İşte burada API'lar devreye giriyor. API'lar, farklı sistemler ve uygulamalar arasında veri alışverişi yaparak entegrasyonu kolaylaştırır.Özellikle eski sistemleri tamamen değiştirmeye gerek kalmadan, bu sistemleri modern uygulamalarla entegre ederek yapay zekanın ihtiyaç duyduğu verilere erişimini sağlar. Bu da hem operasyonel verimliliği artırır hem de maliyetleri düşürür.
API Kullanmanın Avantajları:
Eski sistemlerden veriyi yapay zekaya aktarmayı kolaylaştırır. API'lar, eski sistemleri tamamen değiştirmeye gerek kalmadan modern uygulamalarla entegre eder. Böylece yapay zeka, ihtiyaç duyduğu verilere sorunsuz erişebilir ve daha verimli çalışabilir.
İş süreçlerini otomatize ederek iş gücü maliyetini azaltır. API'lar, manuel veri girişini ve tekrarlayan işleri ortadan kaldırarak süreçleri otomatize eder. Bu sayede çalışanlar daha stratejik görevlere odaklanabilir, operasyonel maliyetler azalır.
Kullanıcı deneyimini iyileştirerek müşteri memnuniyetini artırır. Farklı sistemlerin sorunsuz entegrasyonu, kesintisiz ve kişiselleştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sunar. Özellikle müşteri destek hizmetleri, e-ticaret platformları ve finansal servisler gibi alanlarda daha hızlı ve etkili hizmet sağlanmasını mümkün kılar.
Operasyonel verimliliği artırırken entegrasyon maliyetlerini düşürür.
Şirketler, API'lar sayesinde yeni sistemler geliştirmek zorunda kalmadan veya mevcut altyapıyı tamamen değiştirmeden çalışabilir. Bu strateji, hem geliştirme süresini kısaltır hem de teknolojiye yapılan yatırımlardan daha yüksek verim alınmasını sağlar. BT liderlerinin %87’si, şirketlerindeki API yönetim süreçlerinin iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyor.API'ların tam potansiyelinden yararlanabilmek ve yapay zekanın entegrasyonunu verimli hale getirebilmek için güçlü bir API yönetim stratejisi artık bir seçenek değil, bir zorunluluk.
Otomasyon, yapay zekanın şirketlerde verimli bir şekilde uygulanmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri. Ancak bu süreç, BT ekiplerinin yoğun desteğini gerektiriyor ve organizasyon genelinde iyi bir stratejiyle yönetilmesi gerekiyor:
Şirketlerin %65’i, teknik bilgisi olmayan çalışanların da sürece dahil olabileceği kullanıcı dostu otomasyon stratejileri geliştirdiğini belirtiyor. Bu, organizasyon genelinde verimliliği artıran önemli bir adım.
BT ekipleri, entegrasyon çözümlerine zamanlarının ortalama %39’unu ayırıyor. Bu da onların stratejik ve inovatif projelere daha az zaman ayırmasına neden olabiliyor.
Şirketlerin %70’i, otomasyon süreçlerini merkezi BT ekipleri aracılığıyla yönetiyor. Bu, kontrol ve güvenlik açısından önemli olsa da süreçleri yavaşlatabiliyor.
Sonuç olarak, yapay zekanın gerçek anlamda fayda sağlaması için yalnızca teknik ekiplerin değil, tüm organizasyonun bu dönüşüme uyum sağlaması gerekiyor. İş birimleri ve teknik ekipler arasında güçlü bir entegrasyon olmadan, yapay zekanın sağladığı verimlilik ve otomasyon potansiyeli tam anlamıyla kullanılamaz.
Dijital dönüşüm çağında, bağlantısız sistemler ve veri siloları işletmelerin hızını kesiyor, müşteri deneyimini olumsuz etkiliyor ve yapay zekanın tam potansiyeline ulaşmasını engelliyor. Mulesoft , bu engelleri aşmak için API tabanlı entegrasyon çözümleriyle veri yönetimini güçlendirerek tüm sistemleri tek bir platformda birleştiriyor. Mulesoft Anypoint Platform,eski ve yeni sistemler arasında kesintisiz veri akışı sağlayarak iş süreçlerini daha verimli hale getirir ve yapay zekanın ihtiyaç duyduğu verilere gerçek zamanlı erişim imkanı sunar. Böylece işletmeler:
Tüm sistemlerini merkezi bir yapıda entegre edebilir, SAP, Salesforce, AWS, Oracle ve diğer modern veya eski sistemler arasında veri akışını optimize edebilir.
Otomasyon süreçlerini hızlandırarak operasyonel verimliliği artırabilir, RPA ve AI destekli iş akışlarını kolayca hayata geçirebilir.
Gerçek zamanlı veri senkronizasyonu ile müşteri deneyimini geliştiren bütüncül bir dijital ekosistem oluşturabilir. Örneğin, e-ticaret, finans, sağlık veya perakende sektörlerinde müşteri yolculuğunu uçtan uca optimize edebilir.
Veri güvenliğini ve sistem ölçeklenebilirliğini üst seviyeye çıkarabilir, güvenli API yönetimi ile regülasyonlara uyumluluk sağlayabilir ve bulut veya hibrit mimarilerde kesintisiz entegrasyon gerçekleştirebilir.
MuleSoft’un sunduğu güçlü entegrasyon çözümleri sayesinde işletmeler, mevcut IT altyapılarını en verimli şekilde kullanarak dijital dönüşüm hedeflerine daha hızlı ulaşabilir. AI, IoT ve büyük veri analitiği gibi yeni nesil teknolojileri destekleyen API odaklı mimariyle, inovasyonun önünü açarak rekabet avantajı kazanabilirsiniz.
Yapay zekanın sunduğu fırsatlardan tam anlamıyla yararlanmak isteyen şirketler için bağlantısız sistemleri ortadan kaldırmak ve güçlü bir entegrasyon stratejisi oluşturmak artık bir zorunluluk. Yapay zeka ve otomasyon süreçlerini etkin şekilde yönetebilmek için işletmelerin veriye anında erişebilen, güvenli ve esnek bir IT altyapısına sahip olması gerekiyor.
API Tabanlı Entegrasyonu Önceliklendirin: Entegre olmayan sistemler ve veri siloları, yapay zekanın verimli çalışmasını engelleyen en büyük sorunlardan biri. API yönetimini güçlendiren şirketler, eski ve yeni sistemleri birbirine bağlayarak veri akışını hızlandırabilir ve iş süreçlerini iyileştirebilir. API odaklı entegrasyon, daha esnek ve ölçeklenebilir bir IT altyapısı oluşturmanın anahtarıdır. API yönetimi konusunda bir strateji oluşturun ve API’ların güvenli, erişilebilir ve standartlara uygun çalıştığından emin olun.
Otomasyonu Yaygınlaştırarak Verimliliği Artırın: AI ve otomasyonun başarılı bir şekilde uygulanması, yalnızca teknik ekiplerin değil, tüm organizasyonun dijital yetkinlik kazanmasını gerektirir. Şirketlerin, teknik bilgisi olmayan çalışanlarının da otomasyona katkıda bulunmasını sağlayacak düşük kod/no-code platformlarına yatırım yapması büyük avantaj sağlayacaktır. Öncelikle iş süreçlerini analiz edip, ekibinizle beyin fırtınası yaparak hangi noktaların otomasyonla iyileştirilebileceğini belirleyin ve bu süreçlere uygun araçlar kullanın.
AI ile Veri Yönetimini Uyumlu Hale Getirin: Şirketlerin %81’i, yapay zekanın mevcut sistemlere entegre edilmesinde zorluk yaşadığını belirtiyor. Yapay zekadan en iyi şekilde yararlanmak için veri yönetiminin AI modellerine uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. AI destekli veri analitiği çözümlerine yatırım yapın ve veri yönetimi süreçlerinizi, yapay zekanın en iyi şekilde faydalanabileceği bir yapıya kavuşturun.
Güçlü Bir Siber Güvenlik ve Uyumluluk Stratejisi Belirleyin: Yapay zekanın entegre edildiği sistemlerde veri güvenliği ve uyumluluk kritik önem taşıyor. Şirketlerin %41’i, AI ve entegrasyon süreçlerinde siber güvenlik endişeleri taşıdığını bildiriyor.Veri güvenliğini sağlamak için API güvenlik önlemleri alın, erişim kontrollerini sıkılaştırın ve AI sistemlerini düzenli olarak test edin.
Dijital Dönüşümü Hızlandırın ve IT Altyapınızı Geleceğe Hazırlayın: Bağlantısız sistemlerle çalışmaya devam eden şirketler, dijital dönüşüm hızına ayak uydurmakta zorlanıyor. IT altyapısını modernize eden işletmeler, hem rekabet avantajı sağlıyor hem de yapay zekanın getirdiği yeniliklerden tam anlamıyla faydalanıyor.
Bu rapor, yapay zeka ve otomasyonun etkin çalışabilmesi için bağlantısız sistemlerin ortadan kaldırılması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu dönüşümü zamanında gerçekleştiren şirketler, rekabet avantajını korurken operasyonel maliyetlerini azaltacak, daha çevik ve ölçeklenebilir bir yapıya kavuşacak.
Üretim sektöründe yapay zeka ve CRM entegrasyonu, verimliliği artırarak müşteri ilişkilerini güçlendiriyor ve rekabet avantajı sağlıyor.
Salesforce CRM ile üretim süreçlerinizi optimize edin, tedarik zincirini yönetin ve müşteri memnuniyetini artırarak rekabette öne çıkın.
Talep yaratma stratejileriyle marka bilinirliğinizi artırın, hedef kitlenizle etkileşimi güçlendirin ve dönüşüm oranlarınızı optimize edin.